Bir gün fark ediyorsunuz ki, çevrenizdeki sesler artık eskisi gibi değil. Zamanla, sevdiklerinizin konuşmalarını anlamakta, kuşların cıvıltısını ya da fısıltıları yakalamakta zorlanmaya başlıyorsunuz. Çevrenizdeki dünya sanki yavaş yavaş sessizleşiyor; günlerin, haftaların, belki ayların içinde, sesler sizden uzaklaşıyor… Bu değişim neden mi oluyor? Göz ardı edilebilir mi, yoksa tedavi edilmesi gereken bir durum mu? “Kulak kireçlenmesi” olarak bilinen otoskleroz hastalığının işitme kaybıyla nasıl bir bağlantısı olduğunu, belirtilerini ve tedavi yollarını gelin birlikte inceleyelim.
Otoskleroz (Kulak Kireçlenmesi) Nedir?
Otoskleroz, halk arasında ”kulak kireçlenmesi” olarak bilinen, orta ve iç kulakta düzensiz kemik oluşumuyla karakterize edilen bir hastalıktır. Normalde, orta kulakta bulunan malleus (çekiç), inkus (örs) ve stapes (üzengi) kemikçikleri, kulak zarından gelen ses titreşimlerini alarak titreşir ve iç kulaktaki sıvıya iletir. Ancak Otoskleroz durumunda, orta kulaktaki kemikçikler artan kemik doku sebebiyle yeterince titreşemez ve ses, iç kulağa yetersiz iletilmiş olur. Otoskleroz, en çok stapes kemiğinde görülmekle birlikte diğer kemik yapılarda da gözlemlenebilir.
Otoskleroz Belirtileri, Nedenleri Nelerdir?
Otosklerozun en yaygın belirtisi, yavaş ilerleyen bir işitme kaybıdır. Bu kayıp başlangıçta alçak frekanslarda etkilenim göstermesine rağmen zamanla daha geniş bir frekans aralığını etkileyebilir.
Otoskleroz durumunda ortaya çıkan işitme kaybı genellikle her iki kulakta görünse de, bazen bir kulak diğer kulağa göre daha fazla etkilenir.
Hastalar çoğunlukla çınlama durumundan şikayetçidirler. Nadiren de olsa hastalarda baş dönmesi ve dengesizlik gibi sorunlar da görülebilir; bu iç kulak yapısının aynı zamanda denge merkezi olmasıyla ilişkilidir. Kadınlarda gebelikle birlikte işitme kaybında artış gözlemlenmesi de Otosklerozu düşündür.
Otoskleroz hastaları gürültülü ortamlarda arkaplan gürültüsünü duymazlar ve konuşmayı anlama sorunu yaşamazlar. Bu belirti, Otoskleroz durumunda gözlenen tipik bir bulgu olup Willis Parakuzisi olarak adlandırılır. Ayrıca Otosklerozlu kişiler genellikle kısık sesle konuşurlar; bunun nedeni, artmış kemik dokusunun kemik iletimini artırması ve kişinin kendi sesini olduğundan çok daha yüksek duymasıdır.
Otosklerozun nedenleri kesin olarak bilinmemektedir. Ancak ailesinde otoskleroz öyküsü olan kişilerde daha sık görülmektedir. Bazı araştırmalar, kızamık virüsü gibi viral enfeksiyonların, hormonal dengesizliklerin ve bağışıklık sistemi sorunlarının da otoskleroz oluşumuna katkıda bulunabileceğini öne sürmektedir; ancak bu ilişkiler henüz kanıtlanmamıştır.
Otoskleroz (Kulak Kireçlenmesi) için Kimler Risk Altında?
Otoskleroz açısından riskli gruplar şunlardır:
- Genetik yatkınlığı olan kişiler: Hastaların %50-%60 ‘ında aile öyküsü bulunmaktadır.
- Kadınlar: Otoskleroz, kadınlarda daha sık görülmektedir.
- Yaş: Otoskleroz genellikle 15-45 yaş aralığında daha yaygındır.
- Hamilelik: Hamilelik dönemindeki hormon değişiklikler, otosklerozun ilerlemesini hızlandırabilir.
- Beyaz ırk: Otoskleroz, diğer ırklara göre beyaz ırkta daha yaygın olarak görülmektedir.
Otoskleroz ve İşitme Kaybı İlişkisi
Otoskleroz, iç kulakta bulunan kemik yapılarının hareketinin kısıtlanmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu durum kemik iletiminde bir eksikliğe yol açarak iletim tipi işitme kaybına neden olur. İlerleyen süreçte iç kulakta da bir etkilenme meydana gelirse, mikst tip işitme kaybı gelişebilir. İşitme kaybı genellikle her iki kulakta da (%80) görülür ve sinsi bir şekilde yavaşça ilerler. Otosklerozda her iki kulakta da kayıp olmasına rağmen, kayıp dereceleri simetrik değildir. Hastaların %75’inde çınlama (tinnitus) şikayeti de görülmektedir.
Otoskleroz: Odyolojik ve Diğer Tetkik Sonuçları
Otoskopik muayenede, genellikle timpanik membran (kulak zarı) doğal görünümündedir; ancak hastaların yaklaşık %10’unda Schwartze bulgusu olarak bilinen kırmızı renk değişikliği gözlenebilir.
.
Saf Ses Odyometri Testi
Saf ses odyometri testi, otoskleroz tanısında önemli bir yer tutar. İletim tipi işitme kaybı, erken dönemde düşük frekansları etkilerken ilerleyen süreçte tüm frekanslara yayılabilir. 2000 Hz’de kemik eşiklerinde belirgin bir düşüş görülür; bu duruma Carhart çentiği adı verilir ve otosklerozun tipik bulgularından biridir. Çeşitli çalışmalarda, hastaların %20-%78’inde Willis Parakuzisi (arka plan gürültüsünü duymama) gözlemlenmiştir. Konuşmayı ayırt etme skorları (SD) genellikle oldukça iyidir.
Timponometrik Değerlendirme
Timpanometrik değerlendirmede Tip As timpanogram bulgusu elde edilir. Bunun nedeni, artmış kemik oluşumundan ötürü orta kulaktaki yapının esnekliğini kaybetmesi ve orta kulak geçirgenliğinin azalmasıdır; bu durum, timpanogramda azalmış komplians olarak yansır.
Yüksek Çözünürlüklü Bilgisayarlı Tomografi
Yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi, otosklerozun tanısında kullanılan en güvenilir yöntemlerden biridir. İşitme kaybının sebebini belirlemek, yoğunlaşmış kemik dokusunun hangi bölgede bulunduğunu görmek, cerrahi yöntem seçimi ve ameliyat sonrası durumu değerlendirmek gibi konularda değerli bilgiler sağlar.
Kulak Kireçlenmesi ve Tedavi Seçenekleri: Cerrahi ve Alternatif Yöntemler
Stapes Cerrahisi: Stapedektomi ve Stapedotomi
Stapes cerrahisi, orta kulakta azalan iletim işlevini iyileştirmek amacıyla yapılır. Genel anestezi altında gerçekleştirilen bu ameliyat, stapedektomi veya stapedotomi olarak adlandırılır. Stapedektomide stapes kemiği çıkarılarak yerine bir protez yerleştirilir; stapedotomide ise stapes kemiği çıkarılmadan tabanına protez için bir delik açılır.
Ameliyat Gereklilikleri ve Uygunsuzluk Durumları
Ameliyat yapılabilmesi için hastada iletim tipi işitme kaybı, en az 20 dB’lik bir hava-kemik aralığı, %60’tan daha iyi konuşmayı ayırt etme skoru ve genel sağlık durumunun iyi olması gereklidir. Ancak, hastanın genel durumu kötüyse, kulak zarında perforasyon varsa, konuşmayı ayırt etme skoru %80’den düşükse veya işitme kaybı 70 dB’den fazlaysa ameliyat yapılamaz.
Alternatif Tedavi Seçenekleri: İşitme Cihazları ve İmplantlar
İşitme Cihazları
Stapes cerrahisi için uygun olmayan veya sensörinöral kaybın eşlik ettiği durumlarda işitme cihazları bir alternatif olarak sunulur. İşitme cihazları, artmış kemik yapısı nedeniyle sesi daha iyi iletmek için sesi yükseltir. İşitme kaybı 25 dB’den fazla olan hastalar işitme cihazı için adaydır ve cihaz, kişinin odyometrik verilerine göre özel olarak ayarlanır.
Orta Kulak ve Kemik İletimli İmplantlar
Normal işitme cihazını kullanamayan adaylar için orta kulak implantları ve kemik iletimli implantlar alternatif bir çözüm sunar. İmplantlar, işitme cihazları gibi sesi kokleaya ileterek yükseltir. Orta kulak implantları, sensörinöral kaybın eşlik ettiği durumlarda; kemik iletimli implantlar ise iletim tipi veya mikst tipi kayıplarda tercih edilir.
Medikal Tedavi Seçenekleri
Medikal tedavi, otoskleroz tedavisinde ana tedavi olarak kabul edilmemektedir. Genellikle sodyum florid reçete edilir, ancak bu tedavinin etkinliğini destekleyen araştırmalar kadar desteklemeyen çalışmalar da mevcuttur. Medikal tedavi sonucunda işitmede bir miktar düzelme, tinnitusta azalma, vestibüler semptomlarda azalma ve Schwartze bulgusunun kaybolması beklenir.
Sodyum Florid ve Bifosfanatlar
Sodyum florid tedavisini tolere edemeyen hastalarda, bifosfanatlar alternatif bir tercih olarak kullanılabilir. Bifosfanatların, kemik yapımını ve kemik yıkımını durdurucu etkileri vardır.
Not: Bu yazının geliştirilmesinde Nova Blog Yayın Kurulu katkı sağlamıştır. Blog içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Blog içeriğinde tedavi edici sağlık hizmeti ile ilgili bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.