İşitme kaybı her yaşta görülebilen bir rahatsızlıktır. Doğumsal olabileceği gibi çeşitli faktörlere dayalı olarak da gerçekleşebilir.  Sinirsel işitme kaybı tedavisi bulunmamakta olup, cihazlar yardımıyla duyma sağlanır.

Bunun haricinde işitme problemleri için cihazlar son çare olarak kullanılmaktadır. Sağlık kurumlarına bu yönde şikâyet ile gidildiğinde ilk olarak ilaç ve ameliyat gibi yöntemler denenmektedir. Şayet ikisinde de çözüm alınmazsa veya ameliyatın yapılmasında riskler bulunuyorsa işitme cihazları tercih edilir.

Herkeste farklı olabilen bu kayıp bazı kişilerde zaman içerisinde ilerlerken, bazı hastalarda sabit, aradan yıllar bile geçse aynı şekilde kalabilmektedir.

İşitme Kaybı Nedenleri Nelerdir?

Günümüzde kulakta işitme kaybı tedavisi için ameliyat, ilaç, cihaz gibi yöntemler kullanılmaktadır. Ancak bunun öncesinde nedenleri de incelemektedir. Bunlar kısa açıklamalarıyla şöyledir;

1. İlaç: Kansere yönelik tedavi alan kişilerde tercih edilen bazı kemoterapi ilaçları ile bir takım idrar söktürücü olarak tanımlanabilen ilaçlar buna neden olabilmektedir.
2. Basınç: Kafa içerisinde basınca neden olan hastalıklar, tümörler işitme kaybına neden olabilmektedir.
3. Yaş: 40 yaş ve sonrasında iç kulak ve sinirleri etkileyen hastalıklar meydana gelebilmektedir. Enfeksiyonel hastalıklar, endokrin ve şeker gibi hastalıklar ayrıca bir neden olabilmektedir.
4. Yüksek ses: Yüksek sesli yeler, 95 desibel ve üzeri ani işitme kayıplarına sebep olabilmektedir.

Ancak kayıplara sadece bunlar da neden olmaz. Ayrıca,

1. Viral ve bakteriyel enfeksiyonlar,
2. İnme,
3. Genetik çekim,
4. Meniere hastalığı,
5. Orta kulakta kronik sıvı birikmesi,
6. Anormal kemik büyümesi,
7. Kafa yaralanması da bir nedendir.

Kayıpların şiddetleri ise hafiften kalıcıya kadar farklılık gösterebilmektedir.

İşitme Kaybı Belirtileri Nelerdir?

İşitme kaybının teşhisi doktorlar tarafından konulmaktadır. Ancak kişilerin belirtileri bilmesi, daha hızlı çözüm almasına yardımcı olur. Her ne kadar sinirsel işitme kaybı düzelir mi? Sorusunun yanıtı hayır da olsa, erken verilen bir cihaz hayatınızı daha kısa sürede üst düzey kaliteye kavuşturabilir.  Burada bazı maddeler şöyledir;

1. Konuşmaları ve sesleri algılamada güçlük çekmek
2. Kalabalık yerlerde, gürültülü mekânlarda arka planda bulunan sesleri algılayamamak
3. Karşı tarafın yüksek sesle, net ve yavaş konuşmasını istemek
4. Radyonun, televizyonun sesini açma gereksinimi duymak
5. Sosyal ortamlardan, konuşmaktan kaçmaya başlamak
6. Karşı tarafı duymak ancak ney algılayamamak
7. Telefon veya kapı zilini net duyamamak
8. Çevredeki kişilerin işitme sorunu yaşadığınızı söylemesi
9. Kulak çınlaması veya vızıldaması duymak
10. Kişilerin yüzüne bakılmadığında söylenenleri anlamada güçlük çekmek
11. Telefonla konuşurken söylenenleri anlamada güçlük çekmek

Eğer bunlardan biri veya birkaçı sizin veya çocuğunuz için geçerliyse zaman kaybetmeden doktora görünmeniz tavsiye edilir.

İşitme Kaybı Nasıl Tanı Kazanır?

İşitme kaybının nedeni ne olursa olsun, tanı kazanması için Kulak Burun Boğaz doktoruna gidilmelidir. Ardından hekim muayene yapacak, kulak zarında veya dış kulakta sorun olmadığını inceleyecektir. Böylece orta kulağın durumu kolayca ortaya çıkarılabilir.

Şayet bu esnada bir problem olmazsa iç kulaktan ileri gelebileceğinden hareket edilir ve odyometri dâhil bazı testler gerçekleştirilir. Bunların sonucunda işitme kaybının tipi, derecesi, frekansı tespit edilir.

Sensorinöral İşitme Kaybı

Sensorinöral işitme kaybı, işitme kaybı türleri arasında en sık karşılaşılandır. Burada iç kulakta bulunan tüylü hücreler, beyne sesi aktaran sinirler yahut beynin kendisi zarar almıştır. Genellikle yüksek ses, doğal yaşlanma süreci gibi nedenleri vardır. Ancak doğuştan da gelebilir. Dolayısıyla herhangi bir yaşta görülebilen yapıdadır.

Nedenleri yukarıda verdiğimiz gibi olup Sensorinöral işitme kaybı tedavisi gerek ilaçla, gerekse ameliyat ile tedavi edilememektedir. Bununla birlikte işitme cihazlarından yardım alınarak desteklenir. Böylece duyma tekrar sağlanabilir.

Ani İşitme Kaybı Tedavisi

Ani işitme kayıpları genellikle tek taraflı, nadiren çift taraflı bir işitme azlığı durumudur. Nedenleri travma, şiddetli sesler, basınç değişiklikleri, verem, kanser ilaçları ve daha birçok faktör olabilir. Genellikle fark edilememekte olup, daha önce yaşanmamışsa bir uğultu, çınlama gibi ses veya tıkanıklık, dolgunluk gibi bir kulak hissi gelmektedir.

Bu gibi durumlar varsa sağlık kurumlarına gidilmesi gerekmektedir. Temel nedeni ilk 48 saat içerisinde hızlı bir müdahalenin gerektiğidir. Zira aksi durumda kalıcı işitme kayıplarına neden olabilir. Kulakta işitme kaybı tedavisi için ilaç kullanılabilir. Eğer erken teşhis edilmişse daha etkili olabilmektedir.

Burada kullanılan birçok ilaç vardır. İlk üç günde tespit edilirse antiviral ilaçlar da verilmektedir. Ancak üç gün ardından etkili olmadığı için uygulanamaz.

İşitme Hücreleri Yenilenir Mi?

Hava ve su gibi ortamlar yardımıyla kulağa gelen ses dalgaları, iç kulağa iletildikten sonra salyangoz adı verilen yapıların içinde bulunan tüysü vaziyetteki hücreler yardımıyla beyne iletilir. İnsanlar için söz konusu hücreler kendini yenileme özelliğine sahip değildir.

Bu nedenle bir hasar aldığında veya herhangi bir sebeple zarar gördüğünde işitme kayıplarına meydana gelmeye başlar. Belirtiler bulunuyorsa hızlı bir şekilde doktora gidip muayene olunmalıdır.

Sinirsel İşitme Kaybı

Nöral İşitme kaybı olarak da bilinen bu durum, işitme sinirlerinin bulunmamasından veya zarar görmesinden kaynaklanır. Bu zarar birçok etmenden nedeni olabilir. Kayıplar ileri derece olup, kalıcı bir yapıdadır.

Bu kayıp türünde ses bilgisi, işitme sinirleri tarafından beyne iletilemez. Bu sebeple implant veya işitme cihazları bir çözüm olmayabilir. Bununla beraber tedavi seçenekleri vardır.

İşitme Kaybı Dereceleri

İşitme kaybı farklı derecelere sahiptir.  Hafifte yumuşak konuşmalar, uzaktan gelen sesler, gürültülü ortamlardan gelen konuşmalar gerek işitilmekte, gerekse anlaşılmakta zorluk çekilir. Orta derecelide ise yakın bile olsa normal bir konuşmayı duymada güçlük yaşanabilir. İleri düzeyde ise yalnızca çok yüksek düzeyde olan sesler duyulur. Konuşmalardaki çoğu ses alınmaz. Ağırda ise yalnızca titreşim halinde yüksek sesler algılanır.